Enkaz altındaki insanları yaşatmak için uğraş veren sağlıkçı Havva, afetzede vatandaşların umudu oldu

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Enkaz altındaki insanları yaşatmak için gayret veren sağlıkçı Havva, afetzede vatandaşların umudu oldu

HATAY – Hatay‘da sarsıntının birinci günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak emeliyle vazife alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin üzerinden bir yıl geçmesine karşın afetzede vatandaşlara umut olmaya devam ediyor.

Kahramanmaraş

Yeni yuvası için takviye olan yardım meleği Sağlıkçı Havva’ya teşekkürlerini lisana getiren Sibel Yağar, “Ben kızıma 1 saniye bile geç kalsam bilgi kızım vefat etmişti. Kızımın elini tutup çekmemle kolonun yıkılması bir oldu. Çok şükür kızıma bir şey olmadı, konutum sarsıntıda yıkıldı. Rabbim Havva hanım başta olmak üzere yardım edenlerden binlerce defa razı olsun. Dayanak veren herkesten rabbim razı olsun” dedi.

“Sözümü hem gençlerimiz için hem de hayalleri enkazda kalan tüm afetzedeler için tutmaya ihtimam gösteriyorum”

Asrın felaketinin birinci saatlerinden itibaren bölgede vazife almaya başladığını belirterek Havva Aydanur Ertuğrul, “Depremin birinci dakikalarında yola çıkan gruplardan bir tanesiyim. Hatay’da depremzedelerle birlikte ıslanan onlarla birlikte sarsıntının birinci şokunu yaşayan sağlıkçılardan bir tanesiyim. Depremzedelerle gönül bağı kurdum ve 1 yıldır depremzedelerle Hatay’da hem eğitime hem de yardım işlerine dayanak olmaya çalışıyorum. Sarsıntının 3. gününde Gürkan isimli bir çocuğumuz enkazdan çıktı ve kitaplarım enkazda kaldı diye üzüldü. Ben ona bir kelam verdim, sen iste sana kitap yığarım dedim. Bu sözümü hem gençlerimiz için hem de hayalleri enkazda kalan tüm afetzedeler için tutmaya ihtimam gösteriyorum. Ardımda çok güçlü bir grubum var” dedi.

Afet bölgesinde 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdığını söz eden Ertuğrul, “100 binden fazla kitabı 7 bin 700 ‘den fazla çocuğa ulaştırdık. 21 tane çadır okul açtık. Okullarımızı açtığımızda o çocukların kitap, kırtasiye, forma ve ayakkabı üzere muhtaçlıklarını karşıladık. Bir çadıra gittiğimizde, bizden ne istersiniz dedik. Bir evladımızın annesi kışlık kıyafet getirebilirmisiniz soğuk oluyor dedi. Çocuğumuz; oyuncak, kitap ve çikolata istemiyordu. Sana ne yapalım dediğimde ‘ben çok üşüyorum bana konut yapın’ dedi. Ziya’ya bir kelam verdik ve kelamımızı tutmaya uğraş gösteriyoruz. Şuanda depremzede ailemize mesken yapıyoruz. Bir hayalimiz var, biz bu konutta Ziya’yla birlikte kitap okumak istiyoruz” biçiminde konuştu.